Bizi arayın.

Dul ve yetim aylığı, babası vefat eden ve evli olmayan kız çocuklarına babalarının tabi olduğu sigorta kolundan verilen yardımdır.
Dul ve yetim aylığı yerine kimi zaman ölüm aylığı kimi zaman da sadece yetim aylığı ibareleri kullanılmaktadır. Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki bu yazımızca yalnızca boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen kişilerin kesilen dul ve yetim aylıklarından bahsedeceğiz.
Boşandığı Eşiyle Fiilen Birlikte Yaşayan Kişilerin Dul ve Yetim Aylığı Kesilir Mi?
Evet, kesilir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu‘nun 56. maddesinin son fıkrasında “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” denilmek suretiyle bu durum net bir şekilde ifade edilmiştir.
Ayrıca, yukarıda belirtildiği üzere, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kişilere bağlanmış olan gelir ve aylıklar faiziyle birlikte kişiden geri alınır. Bunun için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kişiye “Borç Bildirim Kağıdı” gönderilir.
Dul ve Yetim Aylığım Tekrardan Bağlanır Mı?
Evet, bağlanabilir. Bunun 2 ayrı yolu bulunmaktadır.
Birincisi, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığı kesilen kişiler boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamadıkları gerekçesiyle önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuru yapıp akabinde dava açarak bu hususun mahkeme kararı ile tespit edilmesini isteyebilirler. Davanın kazanılması durumunda ise kişiye dul ve yetim aylığı tekrardan bağlanır, ödenmeyen aylıkları faiziyle birlikte toplu olarak ödenir ve tarafına çıkarılan borçlar silinir.
İkincisi ise, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığı kesilen kişiler bu işleme karşı dava yolunu tercih etmeyip yeniden dul ve yetim aylığı bağlanmasını isteyebilirler. Bu durumda kişi, eskiden eşiyle birlikte fiilen yaşadığını ve tarafına çıkarılan borcu örtülü de olsa kabul etmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz her iki durum da son derece karmaşık ve dikkatle değerlendirilmesi gereken durumlardır. Ayrıca dava açılmadan önce tespit edilmesi gereken birçok husus bulunmaktadır. Bu sebeple hak kaybına uğramamak için öncelikli olarak bir avukata danışmanızda fayda bulunmaktadır.
Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için İletişim sayfamız üzerinden bizlere ulaşabilirsiniz.