Sıkça Sorulan Sorular 2025

Sıkça sorulan sorular, müvekkillerimiz ve danışanlarımız tarafından bizlere en çok sorulan ve danışılan konularla ilgili olup sizlerin de cevabına kolaylıkla erişebilmeniz açısından bu yazımızda paylaşıyoruz. Merak ettiğiniz sorunun cevabı bu bölümde yer alıyor olabilir.

Avukatlık hizmeti ücretli midir?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu‘na göre avukatların ücretsiz iş alamayacağı belirtilmiştir. Bu sebeple sözlü ya da yazılı olarak alınan danışmanlık veya avukatlık hizmetleri ücrete tabidir.

Avukatımla sözleşme imzalamak zorunda mıyım?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu‘na göre avukatlık sözleşmesi herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Bu sebeple sözlü veya yazılı olarak yapılabilir.

Avukatlık ücreti ne kadardır?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve her sene Resmi Gazetede yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince avukatlık hizmetleri karşılığından alınabilecek asgari (en az) ve tavan (en çok) tutarlar ya da yüzdeler bulunmaktadır.

Avukatlık ücreti bu sınırlar içerisinde serbestçe belirlenmektedir.

Avukatlık ücretinin kararlaştırılmadığı durumlarda sözleşme geçersiz midir?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu‘na göre ücretin kararlaştırılmadığı durumlarda her sene Resmi Gazetede yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde konusuna göre geçerli olan tarife üzerinden ücret sözleşmesi yapılmış gibi geçerli olacaktır.

Avukatımı azletmek istiyorum. Yine de avukatımın ücretini ödemem gerekir mi?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu gereğince avukatın haksız azli halinde avukatlık ücretinin tamamı ödenir. Bu sebeple haklı bir sebep bulunmaksızın avukatınızı azletmeniz durumunda kararlaştırmış olduğunuz akdi vekalet ücretine ve yoksun kaldığı karşı vekalet ücretine hak kazanacaktır.

Avukatım Dosyam İle İlgili Beni Ne Zaman Bilgilendirir?

Bir dosyanın avukat tarafından takip edilmesi hukuki sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi için son derece önem arz etmektedir.

Dosyada gerçekleşecek önemli olaylar ile ilgili önceden müvekkile bilgi verilir. Akabinde dosyada o olayın gerçekleşmesi ile birlikte müvekkil tekrardan bilgilendirilir.

Örneğin; dosyanın bilirkişiye gideceği ilk duruşmalarda belirli olur. Bu durumda mahkeme, bilirkişi incelemesi isteyen taraftan masraf yatırmasını ister. Bu durumda avukat tarafından müvekkilinden bilirkişi incelemesi için masraf talep edilir. Akabinde bilirkişi raporu dosyaya sunulduğunda yine müvekkile bu konuda bilgi verilip raporun davayı nasıl şekillendireceği aktarılır.

Başka bir örnekte ise duruşma sırasında dinlenen tanıkların neler dediği ve bu tanık beyanlarının ileride dosyayı nasıl şekillendireceği müvekkile aktarılır.

Bu ve bunun gibi önemli gelişmeler haricinde avukat tarafından müvekkiline bilgi verilmesinin bir önemi bulunmamaktadır.

Örneğin; dosyanın bilirkişide olduğu ve halen rapor düzenlenmediği bir dönemde müvekkil tarafından avukata dosyanın ne durumda olduğunun sorulması ya da avukat tarafından müvekkile dosyanın ne durumda olduğunun aktarılmasının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Zira yukarıda da değindiğimiz üzere dosyaya bilirkişi raporu sunulması ve bu raporun avukata tebliğ edilmesi akabinde avukat tarafından zaten müvekkile bilgi verilecektir. Bu rapor sunulmadan, içeriği bilinmeden dosyanın akıbeti de öngörülemeyeceğinden bilgilendirme yapmak gereksizdir.

Zaten önemli konularda müvekkilin bilgilendirilmemesi avukatın hem disiplin hem hukuki hem de cezai sorumluluğunu gerektirebilir. Böyle bir riski aklı başında hiçbir insan evladı üstlenemeyeceğinden dosyanız hakkında gerekli bilgilendirmelerin avukatınız tarafından yapılacağına emin olabilirsiniz.

Duruşmalar Kaç Ayda Bir Yapılır?

Duruşmaların kaç ayda bir yapıldığı her dava ve her il için değişiklik göstermektedir. Ancak yine de ortalama 3-4 ayda bir yapıldığını söyleyebiliriz.

İstanbul gibi bir ilde bu sürenin 6 aya hatta 1 seneye çıkabileceğini ve yine dosya yükü çok olan mahkemelerde de duruşma aralarının 6 ay 1 yıl gibi uzun sürelere olabileceğini söyleyebiliriz.

Bazı durumlarda ise mahkeme yargılama yapabilmek için başka bir mahkemenin dosyasını bekleyebiliyor. Bu durumda da yine duruşmaların uzun süreli aralıklarla verildiğini görebilirsiniz.

Mahkeme Dosyası Kaç Duruşmada Biter?

Bu husus tamamen dava ve dosya ile alakalıdır. Davanın hangi mahkeme yapıldığı, davanın konusunun ne olduğu, davanın taraflarının dosyaya mazeret sunup sunmadığı, bilirkişi incelemesi gerekip gerekmediği gibi birçok husus bu süreci etkilemektedir. Çok nadir olsa da bazı mahkemelerde bazı davalar 1 duruşmada biterken, normal bir yargılamanın 2-5 duruşma arasında sürdüğünü söyleyebiliriz. Bazı davalar ise nitelikleri gereği 5’ten fazla duruşma görmekle beraber bu sayı 10-15-20 gibi çok yükseklere ne yazık ki ulaşabilmektedir.

Duruşmaya Katılmak Zorunlu Mudur?

Davacı taraf davasını takip etmek zorundadır. Davacı taraf duruşmalara katılmakla birlikte duruşma günü bir mazereti bulunuyorsa bu hususu mahkemeye bir dilekçe ile belirtip duruşmaya katılmayabilir.

Davalı taraf ise davayı takip etmek zorunda olmayıp duruşmalara katılmak zorunda değildir. Ancak yargılamanın usulen doğru işlemesi için davalının da davayı ve duruşmaları takip etmesi son derece önem arz etmektedir. Örneğin davacı tarafından yemin teklif edildiği zaman davalının duruşmaya gelerek bu yemini etmesi gerekmektedir.

Bu sebeple duruşmaya katılıp katılmamak esasında birçok sonucu olan ve bu konuda bir karar vermeden önce bir avukata danışılması gereken önemli bir konudur.

Mahkeme Bana Vekalet Ücretine Hükmetmiş. Bu Parayı Avukatım Aldı. Neden?

Avukat davanın tarafı değildir. Avukat yalnızca davanın tarafına hukuki destek sağlayan bir profesyonel kişidir.

Bir davada karar verileceği zaman yalnızca davanın tarafları hakkında karar verilebilir. Yani ya davacı lehine ya da aleyhine ya da davalı lehine ya da aleyhine karar verilir. Bu durumda mahkeme kararında yazan her şey davacı ya da davalı ismi geçirilerek yazılır.

Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere davanın tarafı olmayan avukat lehine ya da aleyhine hiçbir hüküm mahkeme kararında yer alamaz.

Ancak 1136 sayılı Avukatlık Kanunu‘nun 164. maddesinin son paragrafında “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir.” denilmek suretiyle bu ücretin avukata ait olduğu ifade edilmiştir.

İlgili Kanun’a gerek Resmi Gazeteden gerekse de mevzuat.gov.tr‘den ulaşıp 164. maddenin son paragrafını kendiniz okuyabilirsiniz.

Bu durumda netice itibariyle şu oluyor: Mahkeme kararının hüküm fıkrası yalnızca davacı veya davalı ismi belirtilerek yazılıyor ancak burada yer alan vekalet ücreti Avukatlık Kanunu gereğince avukata ait oluyor. İşte bu miktarın avukata ait olduğu Kanun ile düzenlendiğinden avukatın tahsil etmesinde de herhangi bir sorun bulunmamaktadır.

Davayı Neden 1 TL, 50 TL, 100 TL Gibi Miktarlar İle Açarız?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu, davacıya kısmi dava ya da belirsiz alacak davası açma imkanı getirmiştir. Bu da şu anlama geliyor:

Alacağınızın miktarını tam olarak belirleyemiyorsanız bunun bir kısmını dilekçenize yazıp geri kalan kısmını da bilirkişi raporundan sonra aynı dava içerisinde talep edebilirsiniz demektir.

Örneğin, bir işçilik alacağınız var diyelim. Ortalama olarak 50.000 – 55.000 TL civarında olduğunu biliyorsunuz ancak tam olarak hesaplayamıyorsunuz. Bu durumda 55.000 TL üzerinden dava açarsanız ve davanız 52.000 TL üzerinden kabul edilirse 3.000 TL yönünden davayı kaybetmiş olursunuz.

Bunun önüne geçmek adına davayı 1 TL, 50 TL ya da 100 TL gibi düşük bir miktarla açıp bilirkişi raporundan sonra talebinizi 52.000 TL’ye yükseltirseniz davayı tamamen kazanmış olursunuz.

Ayrıca dava açılışında yüksek harç ve masraf ödemektense düşük harç ve masraf ödeyip alacağınız tam olarak belirlendiğinde bu harç ve masrafları yatırmak size maddi anlamda da katkı sunacaktır.

İşte bu sebeple birçok davayı düşük miktarlar ile açıp akabinde bilirkişi raporu ve dosyadaki diğer deliller toplandıktan sonra vakti geldiğinde gerçek değerine yükseltiriz.

Kısacası kanunun bize tanıdığı ve müvekkil lehine olan bir durum olup endişe edecek bir husus bulunmamaktadır.

Reddiyat Makbuzu Nedir?

Reddiyat, kelime anlamı itibariyle “geri verme” ifadesini karşılamaktadır. Etimolojik olarak net bir kaynak bulamasak da Arapçadaki “radd” kelimesinden türediği düşünülüyor. Günümüzde hemen hemen her mahkeme veya icra dosyasında bu ifadeye rastlarsınız. Çünkü dosyanın taraflarınca yatırılan yargılama giderleri ve diğer masrafların mahkeme veya icra dairesi tarafından kullanılması için ilgilisine “reddiyat” yapılması gerekmektedir.

Örneğin; bir icra takibi başlattınız. Başlatmış olduğunuz bu icra takibinde icra dairesi tarafından düzenlenecek ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi için 2025 yılı itibariyle 240 TL posta masrafı yatırmanız gerekmektedir. Bu miktarı icra dosyanıza yatırmanız akabinde icra dairesi tarafından borçluya ödeme emri tebligatı çıkartılır ve PTT’ye verilir. PTT’ye verilen bu tebligat için icra dairesi tarafından PTT hesabına 240 TL reddiyat yapılır. Başka bir deyişle PTT’nin posta hizmeti için icra dairesi tarafından PTT’ye 240 TL ödeme yapılır. Yani sizin icra dosyasına yatırdığınız 240 TL icra dairesi tarafından reddiyat yapılarak PTT’ye gönderilir.

Yukarıda yalnızca tek bir masraf kalemi için örnek vermiş olsak da mahkeme veya icra dosyasında gerçekleşen maddi her işlem için dosyada bir reddiyat makbuzu göreceksiniz. Fiziki dosya temin edilirken, posta masrafı yatırılırken, bilirkişi ücreti yatırılırken vs. gerçekleşen her işlemde dosyada 1 adet reddiyat makbuzu bulunur.

Bu sebeple dosyanızda reddiyat makbuzu gördüğünüz zaman durumu avukatınıza iletmenize ya da ne olduğunu sormanıza gerek bulunmamaktadır. Bir dosyanın neredeyse %25’i reddiyat beyanı, reddiyat makbuzu ve reddiyat banka ödeme dekontu ile doludur.

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça Sorulan Sorular sayfasına soru ekleyebilir miyim?

Aradığınız soru Sıkça Sorulan Sorular arasında yer almıyor ise bu yazımıza yorum yaparak siz de sorularınızı iletebilirsiniz.

Avukat Barış Selçuk Şahin
Avukat Barış Selçuk Şahin

Buraya bir açıklama gelecek ancak ne yazacağımıza henüz karar veremedik.

Makaleler: 78

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir