Trafik Kazasından Kaynaklanan Manevi Tazminat Davası

Trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davalarında vefat eden sigortalının yakınları yaşadıkları manevi acının karşılığını talep etmektedir.

Özellikle belirtmemiz gerekir ki bu yazımızda trafik kazası sırasında vefat eden ya da ağır yalanan sigortalının hak sahiplerinin açacağı manevi tazminat konusu ele alınacaktır. Sigortalının, trafik kazası sebebiyle ağır olmayan yaralanma durumlarında elbette ki bizzat kendisi manevi tazminat talebinde bulunabilecektir.

Manevi Tazminat ve Hakimin Tazminat Miktarını Takdir Yetkisi

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.

Takdir edilecek tazminat miktarı, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

Manevi Tazminatın Yasal Dayanağı Nedir?

Manevi tazminat 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “Manevi tazminat” başlıklı 56’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

(1) Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

(2) Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

Kimler Manevi Tazminat Talebinde Bulunabilir?

Yukarıda anılan maddenin birinci fıkrasında bedensel bütünlüğü zedelenen yani zarar gören kişinin kendisinin manevi tazminat talebinde bulunabileceğinden bahsedilmektedir.

Maddenin ikinci fıkrasında ise, istisnai olarak, zarar gören kişinin ağır bedensel bir zarara maruz kalması ya da kişinin ölmesi durumunda zarar görenin ya da ölenin yakınlarının da manevi tazminat talebinde bulunabileceğinden bahsedilmektedir.

Trafik Kazasından Kaynaklanan Manevi Tazminat Yargıtay Kararları

Manevi tazminat miktarının her olaya ve kişiye göre değişeceğini ve hakim tarafından takdir edileceğini bu sebeple de net bir miktarın belirlenemeyeceğini söyleyebiliriz. Ancak mahkeme kararlarında hükmedilen manevi tazminat miktarları genellikle olayların ve kişilerin durumlarının benzerliği karşısında birbirine yakın miktarlardan oluşmaktadır.

Eşinin Ölümü Nedeniyle Hükmedilen 23.000 TL Manevi Tazminat Miktarı Azdır

Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemece bu kez davanın kısmen kabulü ile davacı …’in eşinin ölümü nedeniyle 23.000 TL, yaralanması nedeniyle 7.000 TL, davacı …’nin annesinin ölümü nedeniyle 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile anılan davacılara verilmesine hükmedilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Somut olayda; davacılardan Mehmet’in yaralanma derecesi, ölenin eşi olması, davacı …’nin de ölenin çocuğu olması, keza davalı tarafın tam kusurlu olması, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı az olup daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3444 E. 2021/96 K.

Ağır Derecede Yaralanan Kişiye 100.000 TL Manevi Tazminat Miktarı Fazla Olup 30.000 TL Manevi Tazminat Miktarı Azdır

Davacı vekili, davalılardan …’ya ait olup diğer davalı … tarafından sevk ve idare edilen aracın, müvekkilinin sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, uzun süre çalışamadığını ve sakat kaldığını, davalı sürücü …’nun kusurlu olduğunu belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen ilk kararın, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14/05/2019 tarihli 2016/10845 esas ve 2019/6038 karar sayılı ilamı ile davacı için hükmedilen manevi tazminatın bir miktar yüksek olduğu, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde daha düşük seviyede manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile bu kez 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de; bozma kararının gerekçesi hükme yansıtılmamıştır. Şöyle ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14/05/2019 tarihli 2016/10845 esas ve 2019/6038 karar sayılı bozma ilamında davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu belirtilmiştir. Bozma kararında da belirtildiği üzere, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu, davacının yaralanma derecesi de dikkate alınarak, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde belirlenecek miktarın manevi tazminat olarak hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda yukarıda belirtilen ilkeler gözetilmeden alt düzeyde tazminata hükmedilmiştir.

Şu durumda davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3482 E. 2021/111 K.

Kazada Ölenin Anne ve Babalarına Verilen 13.000 TL Manevi Tazminat Miktarı Azdır

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/04/2016 tarihli ilk karar, davacılar vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/11025 esas, 2019/4038 karar sayılı ve 03/04/2019 tarihli ilamı ile davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilerek, davacılar yararına takdir edilen 10.000’er TL manevi tazminatın az olduğundan hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemi yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, davacıların manevi tazminat istemleri ise kısmen kabul edilerek bu kez her bir davacı yararına 13.000’er TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

Somut olayda; mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Davacıların kazada ölenin anne ve babası olmaları, davalının tali kusurlu bulunması ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarları az olmuştur. Davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3470 E. 2021/233 K.

Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz İletişim sayfamız üzerinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Bu yazıyı sosyal medyada paylaşabilirsiniz!
Avukat Barış Selçuk Şahin
Avukat Barış Selçuk Şahin

Hukuki bir konuda danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için web sitemizde yer alana iletişim araçlarını kullanarak bizlere ulaşabilirsiniz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir