Kiracının Eve Verdiği Zararlar Nasıl Talep Edilir?

Kira ilişkisinin sona ermesinden sonra kiralananda birtakım zararlar meydana gelebilir. Bu zararların sebebi olağan kullanımdan kaynaklanan eskime ve yıpranmalar olabileceği gibi kiracı tarafından hor kullanma neticesinde meydana gelen kasıtlı zararlar da olabilir.

Hukukumuzda olağan kullanıma bağlı meydana gelen zararlar ile hor kullanıma bağlı meydana gelen zararlar yönünden farklı yaklaşımlar bulunmaktadır.

Olağan Kullanıma Bağlı Meydana Gelen Zararlar Kiracıdan Talep Edilebilir Mi?

Öncelikli olarak olağan kullanımdan kaynaklanan zararların neler olduğunun açıklığa kavuşturulmasında fayda bulunmaktadır.

Olağan kullanım her insanın gerekli dikkat ve özeni göstererek, kasıtlı bir zarar vermeksizin, taşınmazı sanki kendi eviymiş gibi kullanması olarak açıklanabilir. Örneğin, ister ev sahibi ister kiracı olun, bir evde oturduğunuz süre boyunca duvarların kirlenmesi olağandır. Bu durumun kiracı ya da ev sahibi olmak ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu sebeple kiracı, kiralanan evi boyalı almış olsa dahi zaman içerisinde duvarlar kirlenecek ve duvarların yeniden boyanması ihtiyacı doğacaktır. İşte bu durum olağan kullanımdan kaynaklanan bir zarardır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu‘nun 334. maddesinde “Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.” denilmek suretiyle kiracının olağan kullanımlardan kaynaklanan zararlardan sorumlu olmadığı ifade edilmiştir.

Kiracının Vermiş Olduğu Zararlar Ne Zaman Tespit Edilmelidir?

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 335. maddesinde “Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır.” denilmek suretiyle kiraya verenin kiralananda meydana gelen zararları tespit ettiği andan itibaren gecikmeksizin kiracıya bildirmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Peki bu tespit nasıl yapılmalıdır? Kiracının, kiralananı tahliye ettikten hemen sonra kiralanana gidip mevcut zararların fotoğrafını çekmek ve video kaydına almak ilk aşamada önemlidir. Akabinde kiralananda meydana gelen zararların tespiti ve bu zararların miktarının tespiti için delil tespiti yaptırmak son derece önemlidir. Delil tespiti neticesinde bilirkişi heyeti tarafından yapılacak hesaplama neticesinde kiralananda meydana gelen zararların gerçek miktarı tespit edilecektir. Böylece hor kullanma tazminatı için dava açılacağı sırada alacağın tahmini ne kadar olduğu hemen hemen belirli olacaktır.

Delil tespitinin nasıl yapılacağı konusunda bir fikir sahibi değilseniz bir avukata danışmanızda fayda bulunmaktadır. Zira delil tespit dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ve bu bilirkişi raporunun taraflara tebliği son derece önemlidir.

Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için İletişim sayfamız üzerinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Bu yazıyı sosyal medyada paylaşabilirsiniz!
Avukat Barış Selçuk Şahin
Avukat Barış Selçuk Şahin

Hukuki bir konuda danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için web sitemizde yer alana iletişim araçlarını kullanarak bizlere ulaşabilirsiniz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir