Haciz Müzekkeresi İle Haciz İhbarnamesi Arasındaki Farklar Nelerdir?

Haciz müzekkeresi ile haciz ihbarnamesi arasında talep ediliş şekli ve sorumluluk açısından birçok farklılık bulunmaktadır.

Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İcra ve İflas Kanunu’nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi üçüncü kişiye İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir.

Her iki hâl, İİK’nin farklı maddelerinde düzenlenmiş olup hüküm ve sonuçları birbirinden farklıdır.

Haciz Müzekkeresinin Kanuni Dayanağı Nedir?

İcra ve İflas Kanunu’nun 78. Maddesinin İlk Cümlesi

Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı, haciz konmasını isteyebilir.

İİK’nin 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK’nin 89. maddesinden farklı olarak, 3. kişinin, doğrudan İİK’nin 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişi zimmetinde sayılan bir alacak yoktur.

Haciz İhbarnamesinin Kanuni Dayanağı Nedir?

İcra ve İflas Kanunu’nun 89. Maddesinin 1. Fıkrası

Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

Bankadaki Mevduat Haczi Açısından Haciz Müzekkeresi İle Haciz İhbarnamesinin Farkı Nedir?

Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağı, İİK’nin 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi olarak icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi (HGK’nin 1.12.1999 tarih ve 1999/12-1003/1017 sayılı kararı), İİK’nin 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, İİK’nin 89. maddesinde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK’nin 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/1114 K.)

İİK’nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, itiraz niteliğinde olup, alacaklı, İİK’nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK’nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK’nin 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/1114 K.)

Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün İİK’nun 99. maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. İİK’nun 99. maddesinde; “Haczedilen şey, borçlunun elinde (m.96) olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı (m.23) iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa, icra müdürü o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde icra hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/1114 K.)

Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olup, üçüncü kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı, “mevduat üzerinde rehin hakkının olduğunu” ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK’nin 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekirken paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/1114 K.)

Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2021/20732 E. 2021/8144 K.

İİK’nin 106/2. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı menkul hükmündedir. Bu nedenle, tıpkı menkul haczinde olduğu gibi icra dairesince üçüncü kişiye yazılacak yazı ile haczedilebilir. Bunun dışında, İİK’nin 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesinde de yasal bir engel yoktur. Ancak bu işlem yapıldığı takdirde; İİK’nin 89 ve bunu izleyen maddelerdeki hukuki sonuçlar doğar. İcra dairesince 3. kişi konumundaki bakanlığa, İİK’nin 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz müzekkeresi (yazısı) gönderilmesi halinde ise; anılan maddedeki sonuçların doğmayacağı ve borcun bakanlığın zimmetinde sayılmayacağı açıktır.

Alacaklının İİK’nin 78 ve devamı maddeleri gereğince; borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı bulunduğuna göre, haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde bakanlık, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır. Bu maddeye göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında, bakanlığın itiraz vb. herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Haciz Müzekkeresi ve Haciz İhbarnamesi İle İlgili Yargıtay Kararları

İİK.’nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. 3. kişinin, doğrudan İİK.’nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişi zimmetinde sayılan bir alacak yoktur. (Yargıtay 12. HD 2021/6773 K.)

İcra müdürlüğünce borçluların, şikayetçi 3. kişi anonim şirketlerde bulunan hisselerinin haczinin İİK 94. maddesi uyarınca şirketlerin pay defterlerine işlenmesi ile neticeden icra müdürlüğüne bilgi verilmesi yönündeki 3. kişiye gönderilen 28/10/2016 tarihli yazı, İİK’nin 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup, şikayetçi şirketlerin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararı bulunmadığından 28/10/2016 tarihli haciz müzekkeresinin iptaline ilişkin talebin Bölge Adliye Mahkemesince reddi yerinde ise de; şikayet dilekçesinde icra müdürlüğünün 31/10/2016 tarihli haciz tutanağının iptalinin de talep edildiği görülmektedir. (Yargıtay 12. HD 2021/6773 K.)

Konu hakkında detaylı bilgi almak için İletişim sayfamız üzerinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Bu yazıyı sosyal medyada paylaşabilirsiniz!
Avukat Barış Selçuk Şahin
Avukat Barış Selçuk Şahin

Buraya bir açıklama gelecek ancak ne yazacağımıza henüz karar veremedik.

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir