Düğünde Takılan Altınlar Kime Aittir? 2024

Düğünde takılan altınlar boşanma aşamasında dava konusunu oluşturmaktadır. Bu konuda en çok merak edilen husus ise altınların kime ait olduğudur.

Uzunca bir süre boyunca Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından altınların kim tarafından hangi eşe takılırsa takılsın kadına ait olduğu yönünde kararlar verilmekteydi. Ancak 2024 yılı içerisinden Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu görüşünü değiştirerek yeni bir görüş benimsedi.

Düğünde Takılan Altınlar Yargıtay Kararı 2024

“Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir.

Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir.

Aksi takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir.

Ne var ki takılar içinde karşı cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse verilmiş sayılır. Özgü olma konusunda çekişme varsa ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Bilirkişi incelemesi sonucunda o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse o şey takılan/verilen eşe ait olur.

Takı sandığı/torbasına konulan ekonomik değer taşıyan şeyin aidiyeti konusunda; konulan şey kadına ya da erkeğe özgü bir şey ise o cinse verilmiş sayılır, o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse ortak kabul edilmelidir” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04.04.2024 Tarih 2023/5704 Esas 2024/2402 Karar)

Görüldüğü üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesi önceki görüşünden farklı olarak birtakım olasılığa göre ziynet eşyalarının kime ait olacağına karar vermiştir.

Kararın tamamına ulaşmak için https://karararama.yargitay.gov.tr/ sitesini kullanabilirsiniz.

Düğünde Takılan Ziynet Eşyaları Konusunda Anlaşma Var Mı?

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yeni görüşüne göre somut olayda aranması gereken ilk şey taraflar arasında anlaşma olup olmadığıdır.

Şayet taraflar arasında ziynet eşyaları yönünden bir anlaşma varsa paylaşım bu anlaşmaya göre yapılacaktır. Ancak taraflar arasında ziynet eşyaları yönünden bir anlaşma yoksa ise bu durumda yerel örf ve adetin bulunup bulunmadığına bakılacaktır.

Önemle belirtmek gerekir ki taraflar arasında ziynet eşyaları yönünden bir anlaşma yok ise yerel örf ve adetin uygulanması için örf ve adetin varlığının iddia ve ispat edilmesi gerekmektedir.

Örneğin, (A) ilimizin (B) ilçesinin (C) köyünde yapılan düğünlerde takılan tüm altınlar kadına aittir ve bu gelenek 100 yıldır devam etmektedir şeklinde bir iddia varsa ve bu iddia ispatlanırsa paylaşım örf ve adete göre yapılacaktır.

Yukarıda ifade edilen olasılıkların gerçekleşmediği durumda ise erkeğe takılan ya da verilen her şey erkeğe, kadına takılan ya da verilen her şey ise kadına ait olacaktır.

Temel kural bu olmakla birlikte bu kuralın da bir istisnası bulunmaktadır.

Şayet takılar içerisinde kadına özgü veya erkeğe özgü bir takı varsa bu durumda o takı hangi cinse özgü ise ona ait sayılır.

Takı Sandığına Konulan Takılar Kime Aittir?

Takı sandığı içerisinde kadına özgü bir takı var ise kadına ait, erkeğe özgü bir takı var ise erkeğe aittir. Şayet kadına veya erkeğe özgü bir takı bulunmaması durumunda diğer ekonomik değeri bulunan şeyler her iki tarafın da ortak malı olarak kabul edilmektedir.

Ziynet Eşyası Alacağında İspat Yükü

Yukarıda her ne kadar ziynet alacağının kime ait olduğunu ifade etmiş olsak da bu husus ancak iddia ve ispat edildiği takdirde geçerli olacaktır. Bu sebeple önemli olan ziynet alacağınızın olduğu değil bu iddianızı yargılama sırasında ispat etmenizdir.

Örneğin taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda bir anlaşma var ise bu anlaşmaya göre paylaşım yapılacağını yukarıda ifade etmiştik. Şayet bu anlaşmaya göre paylaşım yapılmasını istiyorsanız öncelikli olarak anlaşmayı ispat etmeniz gerekmektedir. Anlaşmayı ispat edemediğiniz durumda bu anlaşmaya dayanarak paylaşım yapılması mümkün değildir.

Taraflar arasında bir anlaşma yok ise taraflardan her biri örf ve adet kurallarına göre paylaşım yapılmasını isteyebilir. Ancak bu durumda da örf ve adet kuralının bulunduğu bu iddiayı ileri süren tarafından ispatlanmalıdır.

Son olarak da ziynetlerin varlığının ispatı gerekmektedir. Bunun için düğün sırasında çekilen videolar ve fotoğraflar en kolay ispat aracıdır. Bu sebeple ileride sorun yaşamamak adına düğünde takılan altınların tamamının video ya da fotoğraf kaydının bulunması yararlı olacaktır.

Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için İletişim sayfamız üzerinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Avukat Barış Selçuk Şahin
Avukat Barış Selçuk Şahin

Buraya bir açıklama gelecek ancak ne yazacağımıza henüz karar veremedik.

Makaleler: 75

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir