Banka Havalesinden Kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme Davası

Davada, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin davalılardan tahsili talep edilmektedir.
Harici satış sözleşmesine göre mülkiyetin devri; TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60.maddeleri ve HGK.nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı gereğince resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir.

Geçersiz sözleşmelere göre verilenlerin iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenir. Sebepsiz zenginleşmenin, bir kimsenin mal varlığının haklı (geçerli) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir.

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.

Dosya kapsamına göre, davacılar ile davalı şirket arasında sözleşme düzenlenmiş ise de diğer davalı G.. Ö..’ün D.. A.Ş.’deki hesabına ödeme yapıldığı banka dekontları ile anlaşılmaktadır.

Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli özelliklerinden biri olan şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme oluştuysa ona karşı talepte bulunulması gerekir.

Bu durumda, davalı şirket ile diğer davalı G..’in birlikte hareket etmeleri ve dava konusu alacağın davalı G..’e ödenmesi nedeniyle, mahkemece; davalı G.. yönünden de davanın kısmen kabulü ile alacağın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı G.. ile ilgili davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18344 Esas 2014/3264 Karar)

Davada Husumet Kime Yöneltilmelidir?

“Somut olayda; davacı, davalıya ait aracın tarafına 59.500,00 TL bedelle satışı hususunda davalı ile anlaştıklarını ve bu anlaşmaya binaen davalıya banka havalesi yolu ile 30.07.2011 tarihinde 17.500,00 TL,02.08.2011 tarihinde 30.000,00 TL,19.08.2011 tarihinde 12.000,00 TL olmak üzere satış bedeli olan 59.500,00 TL’yi ödediğini, ancak aracın davalı tarafından kendisine teslim edilmediğini belirterek, ödediği bedelin tahsiline yönelik yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmektedir.

Davalı aşamalardaki beyanlarında aracı davacıya kendisinin sattığını ve araç bedeli olarak 64.500,00 TL’nin belirlenmesine rağmen davacı tarafından 59.500,00 TL ödeme yapıldığını belirtmektedir. Davacı tarafından da ödemenin davalıya yapıldığı iddia edilmiş olmakla, yukarıda ifade edilen ilkeler uyarınca da sebepsiz zenginleşen davalı olduğundan husumetin davalıya yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4589 Esas 2016/5633 Karar)

Konu hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz İletişim sayfamız üzerinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Bu yazıyı sosyal medyada paylaşabilirsiniz!
Avukat Barış Selçuk Şahin
Avukat Barış Selçuk Şahin

Hukuki bir konuda danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için web sitemizde yer alana iletişim araçlarını kullanarak bizlere ulaşabilirsiniz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir