Bizi arayın.
Serbest Meslek Makbuzu Ne Zaman Düzenlenir?
213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun “Makbuz mecburiyeti” kenar başlıklı 236. maddesinde serbest meslek erbabının serbest meslek makbuzu düzenleme zamanını “tahsilat” zamanına bağlamıştır. İlgili madde şu şekildedir:
“Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.”
Ancak önemle belirtmek gerekir ki 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu‘nun “Vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi” kenar başlıklı 10. maddesinde “hizmetin ifası” olayının vergiyi doğuracağı ifade edilmiştir. Başka bir deyişle katma değer vergisi açısından tahakkuk esası geçerli olduğu, tahsilat gerçekleşmese bile takip edilen işin kesin hüküm neticesinde sonra ermesi sebebiyle vergiyi doğuran olay gerçekleştiği için serbest meslek makbuzu düzenlenmek zorundadır.
Tahsilatın Gerçekleşmediği Ancak Kesin Hüküm Elde Edilen Durumlarda Serbest Meslek Makbuzu Nasıl Düzenlenir?
Yukarıda da izah edildiği üzere takip edilen işin kesin hüküm neticesinde sona ermesi KDV açısından vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi sebebiyle serbest meslek makbuzu düzenlemeyi zorunlu kılmaktadır. Öte yandan tahsilat esasının geçerli olduğu gelir vergisi açısından ise tahsilat elde edilmediği için herhangi bir vergisel yükümlülük oluşturmamaktadır.
Bu durumda dikkat edilmesi gereken nokta, serbest meslek makbuzu düzenlenirken yalnızca KDV hesaplanarak makbuzun açıklama kısmına “Bedeli tahsil edilmemiştir.” veya benzer bir ifadeye yer vermek gerektiğidir. Böylece yalnızca KDV hesaplanacak ve ödenecek vergi KDV’den ibaret olacaktır.
Avukatlık ücretinin daha sonra tahsil edilmesi durumunda ise yeniden bir serbest meslek makbuzu düzenlenerek bu kez de yalnızca gelir vergisi hesaplanacak ve ödenecek vergi gelir vergisinden ibaret olacaktır. Bu durumda da makbuz açıklamasına yalnızca KDV hesaplanan önceki makbuz bilgilerine yer vererek serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Böylece açıklamalarda yer alan ifadelerle birlikte birbirini tamamlayan 2 farklı makbuz oluşacaktır.
Serbest Meslek Makbuzunun İçeriğinde Hangi Bilgiler Yer Almalıdır?
213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun “Makbuz muhteviyatı” kenar başlıklı 237. maddesinde serbest meslek makbuzunun içeriğinde yer alması gereken zorunlu unsular şu şekildedir:
- Makbuzu verenin soyadı adı veya unvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarası
- Müşterinin soyadı, adı veya unvanı ve adresi
- Alınan paranın miktarı
- Paranın alındığı tarih
Serbest Meslek Makbuzu Kim Adına Düzenlenir?
Serbest meslek makbuzu ödemeyi yapan adına iki nüsha düzenlenerek bir nüshası ödemeyi yapan kişiye verilir. Ödemeyi yapan kişinin belirlenmesi açısından ise çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki avukatın müvekkiline vermiş olduğu hukuki hizmetin karşılığı olarak avukatlık ücret sözleşmesi gereğince müvekkili adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesinden herhangi bir tartışma bulunmamaktadır.
Serbest meslek makbuzu düzenlenirken muhatabın belirlenmesinde sorun yaşanılan kısım karşı taraf (yasal) vekalet ücretidir. Bu konu ise 311 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği‘nde çözüme kavuşturulmuştur.
311 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği‘nin “Vekalet ücreti ödemelerinde vergi düzeni” kenar başlıklı 26. maddesi şöyledir:
“(1) 213 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinde, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim ederek bir nüshasını müşteriye vermek ve müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.
(2) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, doğrudan avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir.
(3) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir. Bu durumda düzenlenen makbuzun bir nüshasının icra iflas müdürlüğüne verilmesine gerek bulunmamaktadır.
(4) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan alacaklıya (davayı kazanan) ödenmesi halinde, alacaklı (davayı kazanan) tarafından borçlu (davayı kaybeden) adına fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir.
(5) Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukata ödenmesi halinde, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun ödemeyi yapan alacaklı (davayı kazanan) adına düzenlenmesi gerekmektedir.
(6) Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin ücretli çalışanı olan avukata ödenmesi halinde ise ödemenin ücret bordrosu düzenlenmek suretiyle yapılması gerekmektedir.”
Bu açıklamaların akabinde 311 seri no’lu Tebliğ’de birtakım örnekler de yer almaktadır. 311 seri no’lu Tebliğ’deki örnekler şunlardır:
Örnek 1: Bay (A)’nın vekili avukat Bayan (B) tarafından (C) Belediyesi aleyhine açılan dava, Bay (A) lehine sonuçlanmış olup mahkemece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davayı kaybeden (C) Belediyesi vekalet ücretini avukat Bayan (B)’nin hesabına yatırmıştır.
(C) Belediyesinin, Bayan (B) hesabına yatırdığı vekalet ücreti ödemesi üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapması ve avukat Bayan (B) tarafından da bu tahsilatı karşılığı (C) Belediyesi adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, söz konusu vekalet ücretinin (C) Belediyesi tarafından avukata ödenmek üzere icra dairesine yatırılması halinde de (C) Belediyesi tarafından %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacak ve tevkifat tutarı muhtasar beyanname ile vergi dairesine yatırılacağından icra dairesine tevkifat tutarı düşüldükten sonra kalan tutar yatırılacaktır. Bu durumda da avukat Bayan (B) tarafından (C) Belediyesi adına serbest meslek makbuzu düzenlenecektir.
Örnek 2: (D) Şirketi, vekili avukat Bay (E) aracılığıyla (F) Şirketi aleyhine açtığı davayı kazanmış ve (F) Şirketi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı (F) Şirketi söz konusu vekalet ücretini davacı (D) Şirketine ödemiştir. Davacı (D) şirketi de tahsil ettiği vekalet ücretini serbest meslek erbabı olan avukatı Bay (E)’ye ödemiştir.
Bu durumda, davacı (D) Şirketinin, tahsil ettiği vekalet ücretine ilişkin davalı (F) Şirketine fatura düzenlemesi gerekmektedir. Davalı (F) Şirketi tarafından yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Davacı (D) Şirketi tarafından söz konusu vekalet ücretinin avukat Bay (E)’ye ödenmesi esnasında %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacak ve avukat Bay (E) tarafından da bu tahsilatı karşılığı davacı (D) Şirketi adına serbest meslek makbuzu düzenlenecektir.
Diğer taraftan, avukat Bay (E)’nin davacı (D) Şirketinin ücretli çalışanı olması halinde ise avukata ödenen vekalet ücretinin ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekecektir.
Örnek 3: (G) Şirketinin (M) Bakanlığına karşı açmış olduğu dava (M) Bakanlığı lehine sonuçlanmış ve (M) Bakanlığınca söz konusu davanın ücretli çalışanı avukatı tarafından takip edilmesi nedeniyle, (G) Şirketi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
(G) Şirketi tarafından, söz konusu vekalet ücretinin (M) Bakanlığına ödenmesi esnasında gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. (M) Bakanlığı tarafından avukatına yapılan ödemelerin ise ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekecektir.
Örnek 4: Hizmet erbabı Bayan (H)’nin, (N) Şirketine karşı açmış olduğu dava, (N) Şirketi lehine sonuçlanmış ve davanın (N) Şirketinin avukatı tarafından takip edilmesi nedeniyle, Bayan (H) aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Bayan (H)’nin, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmadığından, davalı vekiline ödeyeceği vekalet ücretinden gelir vergisi tevkifatı yapma sorumluluğu bulunmamaktadır.